Hayatını adadığı sevdasını soyadı olarak seçen, bu sevdayı son nefesinde dahi yüreğinde hisseden, Büyük Altayımız ve Türk futbolunda birçok ilke imza atmış değerli spor adamı, kulübümüzün sembol isimlerinden Vahap Özaltay’ı aramızdan ayrılışının 55. yıl dönümünde sevgi, saygı ve rahmet ile anıyoruz.

Kulüp Başkanımız Özgür Ekmekçioğlu, Vahap Özaltay’ın aradan geçen yarım asrı aşkın süre sonrasında bile yeri doldurulamayan bir değer olduğunu söyledi. Ekmekçioğlu; ‘‘Vahap Özaltay, kulübümüz ve Türk futboluna kazandırdığı yeniliklerin yanı sıra Altay Spor Kulübü’ne bağlılığını, ‘‘Özaltay’’ soyadını alacak kadar derinden yaşayan bir isim olarak unutulmazlar arasında yer almıştır. Spora olan bağlılığı, centilmenliği ve yenilik arayışı yıllar sonra dahi biz kulüp yöneticileri, teknik kadrolarımız ve tüm futbolcularımız için gideceğimiz yolu aydınlatan bir ışık niteliğindedir. Yaşanan küresel salgın nedeni ile camiamızın sembol isimleri adına planlanan anma törenlerini iptal etme mecburiyetine düştük ancak devletimizin ön gördüğü normalleşme süreciyle birlikte bunları en kısa sürede yapacağız. Vahap Özaltay başta olmak üzere Büyük Altay’ımıza hizmet edip aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet diliyor, mekanlarının Cennet olmasını temenni ediyorum.’’ şeklinde konuştu.

İLKLERİN TAKIMI BÜYÜK ALTAY’DA İLKLERİN SPOR ADAMI: VAHAP ÖZALTAY

Avrupa’ya transfer olan ilk Türk futbolcu unvanına sahip, Türk sporunun ve Büyük Altay’ın efsane ismi Vahap Özaltay, Siyahi olması nedeniyle “Siyah inci” lakabıyla tanındı.

Vahap Özaltay, bazı kaynaklara göre 1907 yılında Beyrut’ta, bazı kaynaklara göre ise 1909 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Küçük yaşlarda ailesiyle önce İzmir’e, ardından da Aydın’a yerleşti. 1919’da Yunan işgal nedeniyle Kastamonu’ya göç etmek zorunda kalan aile, 1922 yılında yeniden İzmir’e döndü. Özaltay, İzmir’e yerleştiği ilk yıllarda önce atletizme merak sardı. Hız koşularında elde ettiği başarılarla dikkat çeken Özaltay, futbolda da emin adımlarla ilerledi. 16 yaşında futbol kulübü “İzmir Sultanisi” forması giyen Özaltay, daha sonra ise özdeşleşeceği Büyük Altay’ımıza katıldı. Altay forması ile 1931 yılının sonuna kadar 8 kez İzmir Ligi’ne katılan Özaltay, bunların 5’inde şampiyonluk yaşadı.

Özaltay, Altay’a olan sevgisini, soyadı olarak alarak gösterdi. Efsane sporcu, 1934’te soyadı kanunu çıkınca, milli mücadelede İzmir’e ilk giren süvarilerin komutanı Miralay Fahrettin Bey’in “Altay” soyadını alması ve bunun başka kimseye verilmemesi üzerine, “Özaltay” soyadını tercih etti.

FRANSIZ RACING’E TRANSFER OLDU

Futboluyla adeta fırtına gibi esen Özaltay, İstanbul kulüplerinin de takip ettiği bir oyuncu oldu. Bu başarılı performansı kendisini 1932 yılının ilk günlerinde o dönem Fransa’nın önemli ekiplerinden Racing’e taşıdı. Paris ekibiyle anlaşan Özaltay, yurt dışına profesyonel sözleşme ile transfer olan ilk Türk futbolcu unvanını alırken, Fransa’da ise özellikle attığı kafa goller nedeniyle taraftarların sevgilisi olmayı başardı. Racing takımında oynarken Fransa karmasında İspanya’ya karşı oynama fırsatı yakalayan Vahap Özaltay, bu maçta hem Barcelona hem de Real Madrid’in efsaneleri arasında yer alan kaleci Zamora’ya gol atarak adından söz ettirdi. Fransa’da futbol oynadığı zamanlarda İngiliz antrenörlerle çalışan ve dönemin en popüler oyun sistemi “WM” formasyonunu öğrenen Özaltay, bu sistemi Türkiye’ye döndükten sonra da çalıştığı takımlarda uyguladı. İstanbul Taksim Stadı’nda 5 Kasım 1932’de Bulgaristan ile oynanan müsabakada ilk kez milli formayı giyen Vahap Özaltay, Altaylı Hamit ve Karşıyakalı Vahi’den sonra Milli Takımımıza İzmir’den davet edilen üçüncü futbolcu oldu.

GALATASARAY’I 5-4 YENDİKLERİ MAÇTA 4 GOL ATTI

Başarılı futbolcu, Fransa’da getirilen yabancı oyuncu kısıtlamasının ardından bu ülkenin uyruğuna geçmek istemeyince, yeniden memleketin yolunu tuttu ve Altay’a döndü. Özaltay, bu dönemde 7 Nisan 1940 tarihinde ekibimizin ilk yarıda 4-0 geriye düştüğü ancak 5-4 kazandığı Galatasaray maçında adını tarihe yazdırdı. Bu maçta galibiyet golü dahil meşin yuvarlağı 4 kez filelere göndermeyi başaran Vahap Özaltay, unutulmayacak bir performansa imza attı. Söz konusu karşılaşmada diğer golümüzü ise başarılı forvetin kardeşi Sami Özaltay kaydetti.

Futbolculuğunun ardından yeşil sahalardan kopmayıp teknik direktörlük yapan ve “Futbol Nasıl Oynanır” kitabını yazan Özaltay, antrenör olarak 1954’te Ordu Milli Takım ile “Ordulararası Dünya Şampiyonu” olmayı başardı.

SON NEFESİNİ ALTAY’DA VERDİ

Özaltay, 10 Haziran 1965 tarihinde çok sevdiği kulübünün genel kurulunda konuşma yaptıktan sonra kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Alsancak’ta isminin verildiği Vahap Özaltay Meydanı’nda büstü bulunan ve kentte feribot dahil birçok yerde adı yaşatılan efsanevi oyuncumuzu rahmet ve minnet ile anıyoruz.