O Bi Altaylı
“Altaylı” olma konusunda sınır tanımayan bir süper yetenek. Kemal Ömeragiç’in piliçlerinden, Raşit Çetiner’in yıldızlarından. Herkesin, bir Gölcük kampı sırasında keşfettiği bir virtüöz. Ne kadar mı Altaylı, anlatalım… Teknik Direktör Metin Tekin döneminde yeniden Altay’a dönebilmek için saç-sakal uzatıp gizlice sezon başı seçmelerine katılacak kadar Altaylı... “Altaylı Ahmet Acar” olarak başladığı futbol yolculuğunu çok takım değiştirse de “Altaylı Ahmet Acar” olarak noktaladı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Şimdilerde Süper Lig’de bir orta saha oyuncusu sezonu 5-6 golle tamamladığında “Dünya yıldızı” diye anlatılıyor ya, Ahmet Akuygur’u tanıyanlar gülüp geçer buna. Yedi sezon siyah-beyazlı formayı giyip her sezon gol üstüne gol attı Ahmet Akuygur. Tam bir virtüözdü. Top ayağına çok yakışıyordu. Drone daha icat edilmemişken, sahayı sanki tepeden görürdü. Aynı performans, aynı istek, aynı hırs ve aynı istikrarla 155 Süper Lig, 16 Türkiye Kupası maçına çıkmak kolay değil. Karşıyaka, Karabükspor ve Turgutluspor ile futbolculuk yaşamını noktalayan Ahmet Akuygur, her zaman bizden biri olarak kaldı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Büyük Altaylı bir baba; Cevdet Dağdelen… “Büyük Altaylı” üç evlat; Altay Dağdelen, Aydın Dağdelen, Akın Dağdelen… Altay’da başladığı futbol kariyerini 20 yaşında Göztepe’ye geçerek devam ettirdi Akın Dağdelen. 36 yaşına kadar üç direk arasındaki yerini korudu. 2014 yılında yeşil sahalara veda ederek Manisaspor’da ilk teknik adamlık kariyerine başladı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Her dönem çok iyi kaleciler yetiştiren Altay’ın Türk futboluna son dönemde armağan ettiği önemli isimler arasında yer alır. 13 yaşında giydiği “1” numaralı formayı 24 yaşına kadar gururla sırtında taşıdı. 2014’de Eskişehirspor’a transfer olarak Süper Lig kariyerine başladı. 2016 yılında ise yine Süper Lig ekiplerinden Sivasspor’un kalesine geçti ve başarıyla yıllarca görev yaptı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
8 yaşında Altay futbol okulunda başladığı kariyerini A takım seviyesinde 5 yıl kadar oynayıp, süper lige kadar çıkaran ve 23 kez milli formamızı terleten 87 jenerasyonunun en akılda kalan futbolcularından bir tanesi. Futbolculuk kariyerini noktaladıktan sonra, antrenörlük kariyerine Altay Altyapısında devam eden Alp, çocuğunun ismini ALTAY koyacak kadar Altay'lı.
Çünkü; O Bi Altaylı...
Yetiştiği Büyük Altay’da basamakları hızla tırmanıp henüz 18’inde Süper Lig’deki ekibin önemli oyuncularından biri haline geldi. Ender Türk başkanlığındaki yönetim döneminde çok yüksek bir bonservis bedeliyle Beşiktaş’a transfer oldu. Hem Beşiktaş, hem de sonrasında oynadığı Fenerbahçe’deki futboluyla A Milli Takımı’nın değişmez futbolcularından biri haline geldi. Fenerbahçe’nin ardından Premier League ekiplerinden Aston Villa’da üç sezon başarıyla görev yaptı. Futbola Bundesliga takımlarından Köln’de veda etti. 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki hareketi ile UEFA’dan Fair-Play Ödülü aldı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Yine Büyük Altay ile başlayıp, yıllar sonra Büyük Altay ile biten bir başka isim… Bu kez ismi de Altay… Tam bir Altaylı ve kaleci “Dağdelen” ailesinden… Küçük bir çocuk olarak girdiği Altay’da başladığı müthiş kariyeri, onu Can Barhan gibi Fenerbahçe’ye kadar taşıdı. 1990’lı yılların başında adından en çok bahsedilen file bekçilerinden biri oldu. Kariyerini Vanspor, Erzuruspor ve İzmirspor’da devam ettirdikten sonra yuvasına geri dönüp Büyük Altay formasıyla aktif futbolculuk yaşamını noktaladı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Altay Alsancak Stadı’nda mahşeri bir kalabalık. Rakip Karabükspor. Ligin 25. haftası ve Altay için olmak ya da olmamak günü. Bir Büyük Altay atıyor, bir Karabük. Dakikalar 78’i gösterdiğinde uzun siyah saçları ve tekmeye kafa atan cesaretiyle Atakan Sancarbarlaz sahneye çıkıyor ve müthiş karamboldeki golüyle Altay’a varolma savaşını kazandırıyor. 3-2’lik maçtaki bu gol bile yeter Atakan’ı anlatmaya.
Çünkü; O Bi Altaylı…
“Aileden Altaylı” olmak vardır bizim geleneğimizde. Aydın Dağdelen de siyah-beyazlı renklerin içinde doğdu ve futbol yaşamı boyunca siyah-beyaz kaldı. Kulübün kapısından ne zaman girdiği konusunda resmi bir kayıt yok, gayri resmi kayıtlar bebekliğini gösterir. 1990’da kuşandı armayı, 12 yıl boyunca çıkarmadı. Bir sezon Soma Linyitspor’a, bir sezon da Diyarbakırspor’a kiralık gitse de yuvasına hemen döndü. 2002’de aktif futbolculuk yaşamını noktalarken geriye güzel anılar ve Altay’a adanmış bir ömür bıraktı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
10 yaşında Altay Futbol Okulu’nda başladığı kariyerini Galatasaray’a kadar yükselten bir yıldız. Teknik Direktör Ercan Ertemçöz döneminde altyapıdan alınıp A Takım’a çıkarıldı. İlk maçını TFF 1. Lig’in ilk haftasında Tavşanlı Linyitspor’a karşı oynadı. İki sezon A Takım’da görev yaptıktan sonra Süper lig ekiplerinden Eskişehirspor’a, oradan Trabzonspor, Yeni Malatyaspor, Bursaspor, Kasımpaşa’ya geçti. 17 kez Milli formayı giydi. Altay’ın son dönemde yetiştirdiği en etkili futbolcular arasındaki yerini aldı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
14 yaşında amatör küme takımlarından Karabağlarspor’da keşfedildi. 21’ine kadar Büyük Altay forması giyip önce Kocaelispor’a, ardından Elazığspor’a tecrübe kazanması amacıyla kiralık olarak gitti. Sonrasında Süper Lig ekiplerinden Denizlispor’a transfer oldu. Manisaspor’un en iyi döneminde geçip şampiyonluk yaşadı. 9 kez ay-yıldızlı formayı göğsünde gururla taşıdı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Altay altyapısının en sert duvarlarından biri. Güçlü fiziği, hava toplarındaki hakimiyeti, bitip tükenmek bilmeyen enerjisi ve agresif futboluyla, kendini kısa sürede kabul ettirdi. Altay’ın Reha Kapsal yönetiminde Süper Lig’e yükselen ekibinde forma giydi. Hemen ardından Süper Lig’de boy gösterdi. Altay’daki performansıyla Beşiktaş ve Trabzonspor’a, oradan da Almanya ve İsviçre ligine transfer oldu. Alpay Özalan, Sinan Kaloğlu, Okay Yokuşlu ve Necati Ateş gibi Büyük Altay’da yetişip Avrupa’nın üst düzey liglerinde forma giyen oyuncular arasındaki yerini aldı. Toplam 5 kez ay-yıldızlı formayı giyen Çağdaş Atan, futbol yaşamını bir başka siyah-beyazlı ekip Manisaspor’da noktaladı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Alpay Özalan, Okay Yokuşlu, Semih Kaya, Necati Ateş, Sinan Kaloğlu, Semih Kaya ve Çağdaş Atan gibi Büyük Altay’dan çıkıp Avrupa’nın üst düzey liglerinde forma giyen oyuncular arasında yer aldı. 13 yaşında keşfedildi, 18’inde A Takım’a yükselip tecrübe kazanması amacıyla Karacabey Belediyespor’a kiralandı. Sol ayağını müthiş etkili kullanması ve savunmadaki enerjisiyle Juventus dahil tüm Avrupa kulüplerinin radarına girdi. 2020 yılında Fransa futbolunun önemli temsilcilerinde Olimpik Lyon’a transfer oldu. Beş yıllık sözleşme imzalayan Cenk Özkaçar, sonraki sezonda ise Heverlee’ye geçti.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Çamdibigücü’nde keşfedilip Büyük Altaylı oldu. Genç yaşında A Takım’a yükseldi. Çok başarılı bir dönemin ardından Süper lig ekiplerinden Kayserispor’a transfer oldu. U17, U18, U19 U21 ve son olarak A Milli Takım’da toplam 21 kez forma giydi. Kayserispor’daki beş yıllık kariyeri sırasında önemli bir sakatlık yaşadı. 2013’de Karabükspor’a transfer oldu. Ancak 27 yaşında yeşil sahalara veda etmek zorunda kaldı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Büyük Altay ile başlayıp Büyük Altay ile biten bir futbol kariyeri. A takım formasını ilk kez 2000 yılında giyen Fatih Egedik, Türkiye’de defansif orta saha kavramının en önemli temsilcilerinden biri oldu. Beş sezon Altay A Takımı’nda görev yaptıktan sonra Süper Lig ekiplerinden Denizlispor’a transferini gerçekleştirdi. Böylelikle Altay, Süper Lig’e bir oyuncusunu daha gönderdi. Konyaspor, Manisaspor ve Mersin İdman Yurdu’nda da görev yapan Fatih Egedik, 29 yaşında kendisini yetiştiren yuvası Altay’a geri döndü ve forma giydiği bir sezonun ardından “Altaylı Fatih Egedik” olarak yeşil sahalara veda etti.
Çünkü, O Bi Altaylı…
11 yaşında Büyük Altaylı oldu. 9 sezon her yaş kategorisinde ve A Takım’da forma giyip Kayserispor’a transfer oldu. Altay’ın “kaleci yetiştirme” geleneğinden gelen olan Gökhan Değirmenci, Kayserispor’un yanı sıra Kayseri Erciyesspor, Göztepe, Gaziantepspor, Boluspor, Akhisar Belediyespor ve Bnadırmaspor’da oynadı. 10 kez ay-yıldızlı formayı giydi.
Çünkü, O Bi Altaylı…
15’inde girdiği Büyük Altay’ın kapısından 20’sinde bir yıldız olarak ayrılıp Beşiktaş’ın yolunu tuttu. Altay’ın yetiştirdiği oyuncuları sıralamak gerekirse, onun için belki de ayrı bir sayfa açmak gerekir. Henüz 17’sinde Altay’ı Süper Lig’e çıkaran kadroda yer alıp müthiş bir sezon geçirdi. Hemen ardından Süper Lig’de fırtına gibi esti. Müthiş solak, 2004 yılında Beşiktaş’a geçip kariyerine devam etti. U17’den A Milli Takım’a kadar her yaş kategorisinde ay-yıldızı göğsüne gururla taktı. Yıllar sonra 32 yaşında döndüğü Büyük Altay’ı, attığı golle 2. Lig’e çıkarıp Süper Lig’e doğru uzanan yolun ilk adımını attı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
12 yaşında Altay altyapısında futbola başladı. 18’inde Altay A Takım formasıyla ilk profesyonel maçına çıktı. Orta sahadaki akılcı futbolu ve yüksek teknik kapasitesiyle bir anda Süper Lig ekiplerinin radarına girdi. Sezon bitiminde Bursaspor’a transfer oldu. Samsunspor, Göztepe, Bucaspor, Adanaspor, Yni Malatyaspor, Ankaragücü ve Hekimoğlu Trabzonspor formalarını giydi. U18 Milli Takım’da ay-yıldızı göğsünde taşıdı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Büyük Altay’da bir gelenek vardır. Eğer futbola burada aşladıysan, yine burada noktalarsın. Vefa duygusudur bu, siyah-beyazlı armaya borcunu ödemektir. Merter Yüce de buna çok güzel bir örnektir. 12 yaşında kapıdan içeriye adımını atan Merter Yüce, 24 yaşına kadar armayı kuşandı. Bir zamanlar Tanzer Sencer, Büyük Mustafa gibi isimlerin gururla taşıdığı kaptanlık pazu bandını koluna taktı. 24’ünde, futbolunun en verimli çağında Kayserispor’a transfer olarak Altay & Süper Lig transfer hattındaki yerini aldı. Yedi ayrı takımda görev yaptıktan sonra yuvasına dönüp 34 yaşında vefa borcunu ödeyerek son kez siyah-beyazlı formayla sahaya çıktı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Boluspor’da yetişse de “Altaylı Müfit” olarak gönüllerde taht kurdu. Büyük Altay’ı, 1990-91’de gerçek yeri Süper Lig’e çıkaran kadroda yer aldı. “Futbolun beyefendisi” Müfit, Altay’ın 1990’lı yıllara damgasını vuran unutulmaz kadrosunun en önemli yapı taşlarından biri oldu. 6 yıl süren Altay kariyerinin ardından unutulmaz izler bıraktı. 34 yaşında Vanspor’a transfer olacak kadar kendine iyi bakan, gerçek bir profesyoneldir Müfit. Bir dönem formasını giydiği Marmaris’te futbol, “Müfit’ten önce ve Müfit’ten sonra iki döneme ayrılır” derlerdi, anlamak için yaşamak gerekir…
Çünkü; O Bi Altaylı…
Altay’ın keskin gözlü oyuncu izleme antrenörleri tarafından 12 yaşında Altınırmak’ta keşfedildi. Her yaş grubu takımlarda forma giyip profesyonel oldu. 18’ine girdiğinde üç yıllık sözleşmeyle Galatasaray tarafından transfer edildi. Süper Lig yolculuğuna bu şekilde başlayan genç oyuncu, Konyaspor, Bursaspor, Kardemir Karabükspor, Osmanlıspor ve Alanyaspor formalarını giydi. 21 kez ay-yıldızlı formayı giydi ve Altay’ın son dönemde Türk futboluna armağan ettiği önemli futbolcular arasındaki yerini aldı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Altay Alsancak Stadı’nın selvi ağaçlarının olduğu kale arkasında dönemin Teknik Direktörü Behiç Funda, “Necati diye bir çocuk var altyapıda, görün bakın neler yapacak” diye anlattığında duyuldu ilk adı. Çok kısa bir süre sonra giydi Büyük Altay formasını ve 100’ler Kulübü’ne doğru giden büyük kariyeri başladı. Altaylı gencin. Galatasaray’a gittikten sonra verdiği bir röportajında “Büyük takımda oynamak nasıl bir duygu” diye soran gazeteciye “Ben zaten büyük bir takımdan, Altay’dan geliyorum” diye yanıt vermesiyle taht kurdu gönüllere. Narlıdere Esnafspor’dan La Liga’ya kadar uzanan bir kariyerin sahibi Necati Ateş…. 43 kez milli formayı giyen bir yetenek… Her maç Ateş’li, her maç agresif, her maç kazanıcı…
Çünkü; O Bi Altaylı…
Büyük Altay’ın son 15-20 yılında en büyük ses getiren futbolcularından biri oldu. Spor okulları, Altay altyapısı derken 15’inde A Takım’a yükseldi. 6 Ekim 2009’da 6-1’lik Bucaspor maçında attığı golle, Türkiye profesyonel liglerinde gol atan en genç oyuncu unvanını elde etti. İki sezon kaldığı Altay’da ve Genç Milli Takım’daki performansıyla, kulüp tarihinin en yüksek bonservis ücretlerinden biri karşılığında 2010-2011 sezonu sonunda Kayserispor’a transfer oldu. Altay Kulübü, Okay’ı bonservisinden gelen parayla kulübe kalıcı gelir yaratmak adına Vali Kutlu Aktaş Tesisleri’nde bir halı saha inşa ederken Okay da kariyerine devam edip La Liga ve Premier League’ye kadar uzandı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Her ne kadar Karabükspor’da futbola başladıysa da “Altaylı Orhan” olarak anıldı. Fiziği, cesareti ve bitip tükenmez enerjisiyle 12 yıl boyunca Büyük Altay savunmasının sigortası, takımın kaptanı oldu. Ege Üniversitesi sahasının yanından geçerken ALT plakalı sarı arabasını her daim park yerinde, onu ise sahada çalışırken görebilirdiniz. Sarıyer ile imzaladığı sözleşmeyi bir yana bırakıp mahkeme kararıyla geldiği Altay’da sembol oyunculardan biri oldu. “Şanver, Tahir, Orhan, Müfit, Ramazan, Ahmet “ diye başlayan ve bir döneme damgasını vuran 90’lar ekibinin parlak yıldızı Orhan Üstündağ, bu kalp seni unutur mu ?
Çünkü; O Bi Altaylı…
Daha ilkokula başlamadan başladı Altay’a… 7‘sinde küçük bir çocuk olarak tanıştı siyah-beyazlı renklerle. 12 yıl her yaş grubunda gururla taşıdı armayı. 2000’de A Takım’a geçti bileğinin hakkıyla. Müthiş maçlar çıkarıp Altay-Beşiktaş transfer hattındaki yerini aldı. Diyarbakırspor, Ankaraspor, Karşıyaka, Çaykur Rizespor, Adana Demirspor derken, 32 yaşında geri döndü doğduğu topraklara. Altaylı Ramazan olarak başladığı futbol kariyerini, Altaylı Ramazan olarak tamamlayıp siyah-beyazlı renklere bağlılığını gösterdi.
Çünkü; O Bi Altaylı.
Tophane Tayfunspor’dan bıçkın bir delikanlı olarak geldiği İzmir’de “Altaylı Ramazan” oldu. “Kara Tren” önüne uzun bir top atıldığında süratle hareket eder,, önüne ne gelirse geçip gider ve topu üç direk arasına bırakıp geri dönerdi. Yıllar yılı tek istasyonu Altay oldu. 1987’de geldiği Altay’da 9 sezon onurla forma giydi ve sonunda kulüp tarihinin en yüksek bonservis ücretlerinden birini kazandırarak Denizlispor’a transfer oldu. Kasımpaşa, Salihlispor, İzmirspor, Yıldırım Bosna ve Ulucak ile veda etti yeşil çimlere. Youtube’da eski Altay maçlarını izlerken spiker, “Ofsayt yok” diye başlıyorsa lafa, bilin ki Kara Tren, çoktan gol için hareket etmiştir.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Samsunspor’un 20 Ocak 1989 tarihinde geçirdiği kazadan ağır yaralı olarak kurtuldu, uzun süren rehabilitasyon sürecinin ardından önce Merzifonspor’a, ardından uzun yıllar formasını giyeceği Büyük Altay’a geldi. Dile kolay, Süper Lig’de tam 152 maç üç direk arasında yer aldı. Altay’ın Tanzer Sencer ile başlayan unutulmaz kaleciler serisinin son temsilcisi oldu. 10 kez A Milli Takım’a davet edildi, 5’inde forma giydi. Bir büyük usta olarak veda ettiği Altay’dan sonra Konyaspor ve Çanakkale Dardanelspor’un “1” numarası olup Manisaspor ile yeşil sahaları bıraktı. Şanver Göymen, Altay’ın bir dönemine damga vuran oyuncular arasında yer alır.
Çünkü; O Bi Altaylı…
13 yaşında küçük bir çocuk olarak Helvacılar’dan geldiği Büyük Altay’da yıldız takımda forma giydi. Gelişmiş sorumluluk duygusu ve futbol zekasıyla kısa sürede yıldızını parlattı. Altay’ın keskin gözlere sahip oyuncu izleme antrenörleri ve iyi eğitimi sayesinde iki yılda herkesin konuştuğu bir yetenek haline dönüştü. 15’inde Galatasaray altyapısına transfer oldu. 15, 16, 17, 18, 19, 21 ve A Milli Takım’da forma giydi. Üç sezon Çekya’nın ünlü ekiplerinden Sparta Prag’da görev yaptı. Böylelikle Altay’dan yetişip Avrupa’ya giden oyuncular listesine adını yazdırmayı başardı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Büyük Altaylı Serdar Meriç, U16 Milli Takımımız’ın 1994 yılında kazandığı Avrupa Şampiyonluğu’na damgasını vurdu. Önce İzlanda filelerini iki kez sarsan genç adam, hemen ardından 1-0’lık final maçında Danimarka’yı saf dışı bırakan golü kaydederek kupanın ülkemize gelmesini sağladı. Toplam 39 kez ay-yıldızlı formayı giyme onuruna ulaştı. Avrupa Şampiyonu Altaylı, 1999’a kadar siyah-beyazlı formayı giydi. Futbola veda ettikten sonra da Altay’da çeşitli yaş gruplarında antrenörlük yapmaya devam etti.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Bizim “Godik”… Bir futbolcunun top ayağına bu kadar mı yakışır. Bir futbolcu, her pozisyonda bu kadar mı soğukkanlı olur. Tam bir Süper Lig futbolcusu, bir virtüöz. Altyapıdan başlayan Altay yolculuğunu 2000 yılına kadar devam ettirdi. Ardından Samsunspor, Vestel Manisaspor, Malatyaspor yapıp 2010’da yuvasına geri döndü. Tam 43 kez ay-yıldızlı formayı giydi. Tokatspor’da yeşil sahalara veda edip bir hoş sada bıraktı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Her ne kadar Boluspor altyapısı gibi görünse de Türkiye onu “Altaylı Sinan Kaloğlu” olarak tanıdı, bildi. 19 yaşında geldiği Altay’da müthiş kariyeri de başladı. Süper Lig’e yükselen Büyük Altay’ın en golcü isimlerinden biri oldu. Süper Lig’de de etkili oyununu devam ettirip önce Beşiktaş’a, ardından Bochum ve Vitesse’ye kadar yükselen bir kariyere ulaştı. Çok sayıda takımda oynadıysa da Altay’daki 27 gollük performansıyla hafızalardaki yerini aldı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
Bilal Yaşar ile başlayan “3” numara geleneğinin son temsilcisi. Altay Alsancak Stadı sol taç çizgisi üzerinde kendine has imzası olan süper yetenek. Santrforları, kafasına top çarptırmak için kullanan sol ayaklı bir virtüöz. Rahmetli Rıdvan Burteçin tarafından Göztepe’den “ustaca” transfer edildikten sonra tam 12 yıl siyah-beyazlı formayı giydi. “Bir takım küme düşerse futbolcular ayrılır, adamlar kalır” diyen Nedved’i ıspatlarcasına 2001-2002’de Büyük Altay’ı yeniden Süper Lig’e taşıyan kadrodaki yerini aldı. 36 yaşına kadar sol çizgide gitti, gitti, gitti… Teşekkürler Büyük Kaptan, yolun hep açık olsun…
Çünkü; O Bi Altaylı…
Almanya’da doğdu, Büyük Altaylı oldu. 1989-1994 yılları arasında uzun siyah saçları ile Altay Alsancak Stadı’nın sağ taç çizgisinde gidip gidip geldi. Sonunda öyle bir gitti ki Fenerbahçe’ye “yıldız” olarak transfer oldu. Kocaelispor, Antalyaspor, Hatayspor, Erzurumspor, Yıldırım Bosna, Adanaspor formalarını da giyse “Altaylı Toprak” olarak anıldı. Yeşil sahalara vedasının ardından çok sevdiği kulübünde teknik direktör koltuğunda da oturdu.
Çünkü, O Bi Altaylı…
17 yaşında amatör küme ekiplerinden İzmir Büyükşehir Belediyespor’da keşfedildi. 23 yaşına kadar siyah-beyazlı armayı göğsüne taktı . Hemen sonrasında ise Altay & Süper Lig transfer hattı ile Gençlerbirliği’ne gitti. Yere sağlam basan, hava toplarında etkili ve oyun kurucu özelliği sayesinde yıldızlaşıp Beşiktaş’a transfer oldu. Bursaspor, Antalyaspor, Adanaspor, Samsunspor ve Denizlispor’da da forma giyip aktif futbolculuk yaşamını noktaladı.
Çünkü, O Bi Altaylı…
12 yaşında Altay’da başladı kariyeri, küçük bir çocuk olarak. 16’sında A Takım’a geçti ve dört sezon kadrodaki yerini aldı. U18, U19 ve U21 Milli Takımları’nda 20 kez ay-yıldızı göğsüne taktı. Üç defa A Milli Takım aday kadrosuna davet edildi. Sonrasında Manisaspor, Galatasaray, Başakşehir, Alanyaspor, Yeni Malatyaspor ile Süper Lig’in en deneyimli kalecilerinden biri oldu.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Bulgaristan’ın Kırcaali’sinde doğup geldiği İzmir’de 1990’lı yılların hemen aşında keşfedildi. Kısa boyu, futbol zekası, isabetli pasları ve oyun kurmadaki yeteneği ile başarı basamaklarını birer-ikişer tırmandı. 65 maç siyah-beyazlı formayı giyip Süper Lig ekiplerinden Bursaspor’a transfer oldu. Sonrasında Bucaspor ve Balıkesirspor tecrübeleri yaşayıp, futbola yuvası Büyük Altay’da veda etti. 289 maçlık futbolculuk kariyerini “Altaylı Yakup” olarak başlayıp “Altaylı Yakup” olarak bitirdi.
Çünkü; O Bi Altaylı…
Büyük Altay’ın her zaman “genç” futbolcusu. Altay altyapısında başladığı yolculuğunda ilk profesyonel maçına 8 Şubat 1998’de Fenerbahçe’ye karşı çıktı. Uzun süre görev yapıp “Altaylı Yenal” olarak hafızalara kazındıktan sonra çok sayıda takımda forma giydi. Futbola vedasından sonra ilk antrenörlük deneyimini yine yuvası Altay’da yapıp, U14, U15, U17 ve U19’larda çalıştı. En verimli döneminde, henüz 42 yaşındayken geçirdiği kalp krizi ile hem hayata, hem Büyük Atay’a veda etti. Her zaman Altay için atan o kalp, bir daha hiç atmadı. Huzur içinde yat Yenal Dinçakman…
Çünkü; O Bi Altaylı…
Kasımpaşa Lisesi’nde okurken, bir yandan Fenerbahçe forması giyiyor, diğer yandan da arabası olmadığı için Şişli - Mecidiyeköy arasını koşarak antrenmana gidiyordu. Bu şartlarda, kendi ifadesiyle “Ağlayarak” geldi Büyük Altay’a. Ve yine kendi ifadesiyle “İyi ki de geldim” diye özetler her şeyi. Ona göre kulüp, Dernekler Masası’nda kurulur ama camia olmak, hele Büyük Altay olmak bambaşka bir şeydir. Yıllar yılı giydi siyah-beyazlı formayı. Evet, belki Fenerbahçeli Yüksel Kepoğlu olarak başladı futbola ama, 147 kez kuşandığı armamız ile “Altaylı Yüksel” olarak tarihteki yerini aldı.
Çünkü; O Bi Altaylı…
28 yaşında Beşiktaş’tan geldiği Altay’ı, “Ligin en az gol yiyen kalecisi” unvanıyla yeniden Süper Lig’e çıkaran oyuncular arasında yer aldı. Türkiye Kupası’nda çeyrek finale kadar yükselen Büyük Altay’ın “1 numarası” oldu… İki kez yılın kalecisi seçildi. O kadar iyi işler yaptı ki, beş yılın sonunda 33 yaşında yeniden Beşiktaş’a transfer oldu. Tam 39 yaşına kadar futbol oynadı, 3 Süper Lig, 1 Türkiye, 2 Süper Kupa, 3 TSYD Kupası kaldırdı. Ama bizim için kaldırdığı en değerli kupa, 1990-91’deki şimdinin TFF 1. Lig Kupası oldu.
Çünkü; O Bi Altaylı…