İki Kupanın Hikayesi

1967 TÜRKİYE KUPASI

1967’deki ilk Türkiye Kupası zaferine bakmadan önce 1964 yılındaki finali hatırlamak gerekiyor. Çünkü o final, Altay’ın yıkılmaz değerlerini ortaya koyduğu ve Türk futbolunun ahlak meşalesini yaktığı maç olarak tarihteki yerini alır. Hükmen kaybedilen final, adeta Altay’ın sarsılmaz omuzlarındaki bir onur madalyasıdır.

1964 yılı ve Türkiye Kupası’ndaki ilk finalimiz… İzmir’de Galatasaray ile oynadığımız maç golsüz berabere sonuçlanmış, İstanbul’daki rövanşı kazanarak kupayı İzmir’e getirmeye odaklanmıştık. Ancak maç, Galatasaraylı üç oyuncunun Ordu Milli Takımı’nda yer alması nedeniyle ertelenir ve kulübümüzün tüm itirazlarına rağmen karar değişmez. Bunun üzerine efsane başkanımız Rıdvan Burteçin takımı maça çıkarmama kararı alır ve tarihe geçen şu sözü söyler: “KUPAYI KAYBETTİK AMA, SPORDA AHLAK MÜCADELEMİZİN MEŞALESİNİ YAKTIK”…

Bundan üç yıl sonra 1967’de Göztepe karşısında kazanılan final ise tarihe damgasını vurur. Karşıyaka’yı yenerek çeyrek finale yükselen ekibimiz, kaderin bir cilvesi olarak Galatasaray ile karşılaşır. İzmir’deki maç bir önceki gibi golsüz sona ererken, İstanbul’dan 2-1’lik zaferle dönen takımımız, adını yarı finale yazdırır. Yarı finalde Bandırmaspor’u 3-1 ile geçen Büyük Altay’ımız, finalde Göztepe ile kozlarını paylaşır. Altay Alsancak Stadı’nda tek maç üzerinden oynanan finalde önce Göztepe 2-0 öne geçer. Ama bu skor bile geri adım attırmaz Altay’ımızı. Kaçan penaltıya rağmen maçı bırakmayan ekibimiz, Aydın Yelken ve Aytekin Erhanoğlu ile skora denge getirir. Normal süre ve uzatmalarda da eşitlik bozulmaz, kupayı kazananı yazı-tura belirler.

Ve kupa, tarihte ilk kez İzmir’e, Büyük Altay’ımıza gelir.

1980 TÜRKİYE KUPASI

1972 ve 1979 Türkiye Kupası finalleri kaybedilmiş, 1980’de ise kader, Galatasaray ile Büyük Altay’ımızı finalde bir kez daha karşı karşıya getirmişti.

Adalet Gençlik’i 5-1, Kayserispor’u 2-1 ve 1-0, Trabzonspor’u 1-0 ve 2-0, Lüleburgaz’ı 6-1’lik skorlarla eleyen Altay’ımız için sıra, iki maç üzerinden oynanan finalde Galatasaray’a gelmişti. Altay Alsancak Stadı’nda 14 Mayıs 1980’de oynanan tarihi finalin 47. dakikasında sahneye çıkan rahmetli Ümit Kayıhan attığı golle, ilk maçın kazananını belirledi.

28 Mayıs 1980’de İnönü Stadı’ndaki rövanş çok gergin geçti. Önce Galatasaray 10. dakikada Öner Kılıç ile skoru 1-0 yaptıysa da 63. dakikada Büyük Mustafa’nın penaltısı geldi. Bu penaltının ardından Galatasaray tribünlerinde olaylar başladı ve 90 dakikanın bitimine kadar da devam etti, polis havaya ateş açarak kontrolü sağlamaya çalıştı.

Maçın bitiş düdüğünden sonra da gerginlik devam edince Büyük Altay’ımıza kupasının İzmir’deki bir maçtan önce verilmesi kararı alındı. Ama bir adam, bu karara karşı çıkarak adım adım kupaya doğru yürümeye başladı. Herkesin duyacağı bir şekilde “BEN KAZANAN TAKIMIN KAPTANIYIM. DÜRÜST BİR MÜCADELE VERDİK. MAÇI KAZANDIK. KUPAYI HAK ETTİK. HAK ETTİĞİM ŞEYİ ALMADAN BURADAN GİTMEM” diyerek kupayı aldı. Hemen ardından da Büyük Altay’ımız elinde kupasıyla şeref turunu atarak sevincini yaşadı.

Böylelikle hem 1964’deki finalin rövanşı alındı hem de Büyük Altay’ımız tarihindeki ikinci Türkiye Kupası’nı kazandı.